Fransa’dan Türkiye’ye: Citroën ve Renault Parçalarının Lojistik Serüveni

Türkiye'de en çok tercih edilen otomobil markalarından ikisi olan Citroën ve Renault, yalnızca sürüş konforlarıyla değil, yedek parça erişimiyle de kullanıcıların gözdesi. Ancak araçlar kadar önemli olan bir konu da bu araçların yedek parçalarının nasıl ve hangi süreçlerle Türkiye’ye ulaştığıdır.

Bu yazımızda Fransa’da başlayan ve Türkiye yollarında son bulan yedek parça lojistik sürecini, tedarik zinciri açısından detaylı olarak inceliyoruz.

Her Şey Nerede Başlıyor?

Citroën ve Renault markalarının yedek parçalarının çoğu, Fransa'daki üretim tesislerinde ya da yetkili yan sanayi üreticilerinde üretilir. Bu tesisler, parçaların OEM (Orijinal Ekipman Üreticisi) standartlarına uygun şekilde, kalite kontrol süreçlerinden geçirilerek üretilmesini sağlar.

Ana Üretim Lokasyonları:

• Renault için: Cléon, Flins, Le Mans ve Douai gibi şehirlerde üretim ve yedek parça merkezleri bulunur.

• Citroën için: PSA Group'un Poissy ve Rennes tesisleri öne çıkar.

Avrupa İçinde İlk Lojistik Adımlar

Üretilen parçalar, ilk olarak markaların Avrupa içi dağıtım merkezlerine gönderilir. Bu merkezlerde parçalar sınıflandırılır, barkodlanır ve sevkiyata hazır hale getirilir. Fransa’daki parçaların büyük bölümü Belçika, Hollanda veya Almanya’daki aktarma noktalarına taşınarak kara veya deniz yoluyla Türkiye’ye sevk edilir.

Türkiye’ye Ulaşım: Deniz ve Karayolu Entegrasyonu

Yedek parçaların Türkiye’ye ulaşması iki ana yol üzerinden gerçekleşir:

1. TIR/Karayolu Taşımacılığı

Lojistik firmaları, özellikle yüksek adetli siparişlerde Fransa-Türkiye güzergahını TIR’larla aşar.
Geçilen başlıca güzergahlar:

• Fransa → Almanya → Avusturya → Macaristan → Sırbistan → Bulgaristan → Türkiye

• Ortalama teslim süresi: 5-7 gün arası

2. Denizyolu Taşımacılığı

Daha ekonomik ve büyük hacimli gönderiler için Marsilya, Le Havre gibi limanlardan yüklenen konteynerler, Türkiye’de genellikle İstanbul, İzmir veya Mersin limanlarına ulaşır.
Ortalama süre: 10-15 gün arası

Gümrük Süreçleri

Türkiye’ye giriş yapan her yedek parça, gümrük beyanı, ürün sınıflandırması (GTİP) ve KDV/ÖTV gibi işlemlerden geçer. Gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra parçalar:

• Yetkili distribütörlere,

• Bölgesel toptancılara ya da

• E-ticaret ve yedek parça sitelerine ulaştırılır.

Bu noktada OEM (orijinal) ve OES (orijinal ekipman standardında yan sanayi) ayrımı da önem kazanır.

Türkiye’de Dağıtım: Son Durak

Parçalar Türkiye’ye ulaştıktan sonra farklı satış kanallarına yönlendirilir:

• Yetkili servisler: Garanti kapsamında kullanılan orijinal parçalar için ana dağıtım kanalıdır.

• Toptan parça satıcıları: Araç servisleri ve tamircilerin ihtiyaç duyduğu parçaları hızlı temin etmek için önemlidir.

• Online yedek parça siteleri: (Örneğin oto-rite.com gibi) dijital olarak sipariş verilen ve tüm Türkiye’ye gönderim yapan platformlardır.

• Sanayi bölgesi bayileri: Fiziki temasa dayalı ticarette önemli rol oynar.

Lojistikte Karşılaşılan Başlıca Zorluklar

• Gümrük gecikmeleri: Evrak eksikliği, ürün kodlarının yanlış girilmesi gibi durumlar süreci yavaşlatabilir.

• Kur dalgalanmaları: Euro bazlı satın alımlar, Türkiye’deki fiyatlara doğrudan etki eder.

• Depo stok yönetimi: Özellikle nadir parçaların stokta tutulması zor ve maliyetlidir.

• Uygunluk hataları: Fransa’dan gelen parçaların bazı modellerle birebir uyumlu olmaması durumunda iadeler yaşanabilir.

Sonuç: Her Parçanın Arkasında Bir Yolculuk Var

Citroën ve Renault marka araçlara uygun yedek parçalar, sadece üretim değil aynı zamanda lojistik başarı öyküsüyle Türkiye yollarına çıkıyor. Bu yolculuk, doğru stok planlaması, zamanında teslimat ve güvenilir tedarik yapısı ile desteklenerek kullanıcı memnuniyetine dönüşüyor.

Parça alırken sadece fiyatına değil, temin süreci, menşei ve kalite belgesine de dikkat etmek gerekir. Unutmayın, doğru parçaya zamanında ulaşmak için arka planda işleyen bu dev lojistik sistem oldukça önemli.